Feleğin Elleri Obje

Yaratılan her zerre kendini Yaradanın aynasında buldu. Ruhu O’ndan, taneleri topraktan doğdu. İnsanın ruhu hayat yolculuğunda keder ve sevinçlerle şekillenip özüne varması gibi, toprağın taneleri de şekillenip camın ruhunda kendini buldu. Varlığın tüm halleri gibi insan ve cam; şeffaf, sert ve kırılgan bir yapıya büründü. Sûrete geldikleri bir’lik yolculuğunda en güzel şekillerde göründü.

Feleğin Elleri:
“Aydınlık için karanlığın içinden geçmek yakın. Dünya girdabına düşmemişler buradan çıkacak.”
Böbürlenerek gezdi insan sevgisizleştikçe. Denge dengesizleşip, kötülük yayıldıkça. Dal kırılmış, ağaç kurumuş, hayvanlar ölmüş; kalpler katılaşıp, kadın ağladıkça, nefesler daraldıkça... Öyle çektiler elleri dünyadan, tanrıcılık oynayan insan kendini ilahlaştırdıkça. Ey madde dünyasında kaybolan garip ruh! Kayboldukça sen, ruhun solacak. Aydınlık için karanlığın içinden geçmek yakın. Dünya girdabına düşmemişler buradan çıkacak.

Emir Rıfat Işık, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünü tamamladı. Mesleki kariyerine henüz öğrenciyken aldığı tasarım ödülleri ile yurtdışındaki firmalarla çalışmaya başlaması, devamında endüstrinin pek çok alanında hem ulusal, hem uluslararası projeler ve aldığı tasarım ve inovasyon ödülleri ile mesleğine devam etmiştir. İç dünyasının merkezinde insan olan tüm yaratım süreçlerinin bütüne ulaşabilmesi için, sanatın ve tasarımın kollektif bir yapıda eriterek, hem madde, hem ruh dünyasına dair dokuların izinden gitmiştir. Tipografi, figür ve alt metinleri birleştirdiği eserler, geleneksel bir DNA'nın yansıması olup, özgün yöntemlerle hayata geçirdiği bir iz niteliğindedir. Aktif biçimde markalarla Tasarımcı olarak çalışmaya devam etmesinin yanında, İç ve dış dünyamız arasında köprüler kuran, geçmişi ve geleceği çağdaş bir biçimde kucaklayıp, günümüze ve gönlümüze izler bırakan eserler ve hikayelerini üretmeye devam etmektedir.

Üretim adedi 2.000 ile sınırlıdır